Birkaç gündür Kartepe'de siyasetin gündemi hayli yoğun geçiyor.

Ak Partil'i bir mahalle başkanı istifa etmiş.

İstifa etmiş ama, neler söylemiş neler !.

Yerel basın iş üzerinde, teşkilat mensupları adeta ikiye ayrılmış.

Bir tarafta İstifayı haklı görenler.

Öte yanda haksız görenler.

Kim haklı kim haksız, doğrusu bu konuda taraf değilim.

Ama ortada dolaşan bir dava adamlığı meselesi olunca..

Birkaç cümle yazmak gerek diye düşünüyorum.

Aslında herşey o meşum kongreden sonra başladı.

O gün haysiyet cellatlığına soyunanları destekleyenler de dava adamıydı.

Bakıyorum bu gün de istifayı haksız bulanların bir kısmı yine dava adamı modundalar.

Yani “bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın.”

Öyle mi ?.

Hayır, değil tabi ki..

O yılan gün gelir seni de sokar.

Hem de öyle bir sokar ki, cartayı çekersin.

Haysiyet cellatlarıyla birlikte koro halinde salon dşına atılanlar dava adamı sayılmamış, diğerleri baş tacı yapılmıştı.

Sonra ne oldu ?.

Onların istisnasız tamamı ayıklandı.

O gün kralın zurnacıları da, davulcuları da ;

Kral'da, Kraliçe de ;

Tek tek, sırası gelen gönderildi.

Hepsi dava adamıydılar oysa !.

Hani şu sarı öküz hikayesi var ya..

Altı yıl evvel yazmışım hikayeyi burada https://gazetekartepe.net/yazarlar/ahmet-unal/su-siyah-benekli-okuz-varya/114/

Bu yazıda bu gün yaşananları anlatmışım.

Şöyle geriye dönüp baktığınızda farklı bir şey göremezsiniz Kartepe'de.

Eksik olanları tamalayalım.

Denildiği gibi çapsız, işe yaramaz adamlar var mı ?.

Evet var.

Dedim ya, sarı öküzü feda ederseniz, arkası kesilmez.

Tamamını alırlar elinizden.

Ve alacaklar da !.

Bu böyle biline.

Artık kumaş çürüdü, dikiş tutmaz.

Bu teşkilat mensupları (iyileri tenzih ediyorum) yola çıktıklarını yolda buldukları ile değiştirmeye başladı ya.

İşte o zaman şanzuman dağıldı.

Artık toplayamazsınız.

Dün, Ak Parti seçim toplantılarını dağıtmak üzere ortada gezen ceketsizleri bu gün siyah plakalı araçlarda ağırlarsanız.;

Fren tutmaz arkadaş.

Kartepe Belediyesi'nde üst düzey kaliteli amir memurlar, birim müdürleri bile siyah plakalı araçlara binemezken herif makam aracında görüntü yapıyor.

Ağa babası kim ?.

Söyleyeyim.

Önemli birisi, AQ testi yapılsın bu üst düzey şahsiyetin zeka yaşı 13'ü (yazıyla onüç) geçerse beni kuzey kutbuna sürün.

Daha dün bir, bu gün iki, Belediye Başkanlığı süslüyor hayallerini.

Görmüyor musunuz ?.

Ya diğerleri ?.

İpin ucu kaçmış bir kere.

Allah iyi niyetli yöneticilere yardım etsin.

Dedim ya ; Sarı Öküz.

Verdiniz bir kere.

Hepinizi tek tek alacaklar.

O gün haysiyet cellatlarına oley çekenler neredeler ?

Kimler var sahada ?

Hiç kimse değil mi ?.

Acele etmiıyorlar, önce ağacın dalları budanacak, sonra sıra gövdeye gelecek.

Linkini verdiğim yazımı okumanızı öneririm.

O gün anlatılanlarla bu gün arasında fark var mı siz karar verin.

Gelelim tekrar istifa meselesine.

Ne olmuş, ne gitmiş bilmiyoruz.

Ama mahalle başkanı “Halkın karşısına çıkmaya utanıyoruz.” diyorsa ?!

Durum vahim demektir.

Utanılacak nasıl bir durum varsa artık !.

O halde, lehte ve aleyhte olan teşkilat mensuplarına bir çift sözümüz olsun.

Övgü ya da yergi yapmak yerine davaya sahip çıkın.

Karar vermeden evvel meseleyi anlamaya çalışmak daha evladır.

Aksi takdirde ;

Sizi de almaya geldiklerinde;

Etrafta Tilki de bulamazsınız, Çakal da !.

Selametle